The Last Kiss (G. Muccino)=4,5
Last Kiss’te Muccino akıl almaz bir işe girişiyor. Başrollerde Carlo ve Giulia var güya, en azından afişte onları görüyoruz. Oysa Carlo'nun dört arkadaşı, Giulia'nın annesi ve eşi, bir de Carlo'nun gönlünü kaptırdığı genç kız var. Üstüne, bu dört arkadaşın simetrik anlamda eşlerini veya kız arkadaşlarını da düşününce on beşe yakın karaktere, bir tanrı gibi akıl almaz şekilde can veren bir yönetmen var elimizde. Üstelik, temalar, aileden aileye, kişiden kişiye, ortamdan ortama değişiyor ve insanoğlunun en temel sorunlarında düğümleniyor. Aile kurmanın zorlukları, çocuk yetiştirmek, yaşlandıkça insanın içine düştüğü boşluk, hayallerin peşinden koşmak, ölüm, sevgi ve aşk ikililiği gibi yığınla konuyu sadece iki saate sığdırıp, bunun altından başarıyla kalkmak günümüz sinemasında hiç alışkın olmadığımız bir şey. Üstelik Last Kiss gücünü, izleyicisini Hollywood'vari manipüle ederek de sağlamıyor. Onlarca karakter, hayatın çeşitli şekillerde akıp gitmesi gibi, size uyan veya uymayan, yaratıcı veya klişe, akıllıca veya aptalca tercihler yapıp yollarına devam ediyorlar. Filmin karakterlerine sunduğu finalin, ne bir özellikle Haneke anti-iyiliğiyle, ne de mutlu sonla ilgisi var. Bu finali, en son yıllar önce Cast Away'de görmüştük. Zeka parıltısının yaratıcılıkla dansı denebilir Last Kiss için.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder