16 Ağustos 2012 Perşembe

p. s. i love you

P.S. I Love You (Richard LaGravenese)=2

Aşık olduğunuz, deliler gibi sevdiğiniz yakınınızın, üstelik de gençken ölüp gitmesi benim inanılmaz değer verdiğim bir tema. Bu temaya Spielberg'ün Always'i gibi yaklaşan bu gibi filmleri oldum olası sevemedim (çünkü 21 Gram'daki gibi yaklaşılacak bir konu bu). Yine de Holly'nin kocasını unutamadığı ve Gerry'nin bir belirip bir kaybolduğu sahnelerde umutlanmadım değil. Sahici sahnelerdi bunlar. Gel gör ki, yan karakterlerin -maalesef- yine hiçbir şekilde içlerinin doldurulamaması, Daniel'in esas kızı kendine aşık edip etmeyeceği gerilimini bir türlü veremeden ortalıklarda dolaşması ve anlaşılır gibi değil ama filmin bir türlü bitmek bilmemesi beni benden aldı doğrusu. Ayrıca Holly, nihayet Gerry "beni seviyorsan eğer, başkalarıyla sevişmekten korkma" diye ufuk açıcı son mektubunu yazmasa, hiç de Gerry'i unutacakmış gibi davranmıyordu. Bir mektup koca psikanaliz dünyasına bedeldir, filmin vermeye çalıştığı mesaj olabilir. Not: filmin tüm erkek oyuncuları berbat oynuyor, kadınlar biraz daha iyi. En iyisi ise Hilary Swank.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder