Çoğunluk (Seren Yüce)=2,5
Çoğunluk’un derdi, orta sınıf Beyaz Türkler’i eleştirmek değil, yerin dibine sokmak adeta. Yanlış yere park eden araca zarar vermek, çevreyi kirletmek, eve gelen hizmetçi kadını darp etmek, yolsuzluk, rüşvet... Ne ararsan var bu kesimde. Şimdi Seren Yüce çıkıp "var, ben gördüklerimi anlattım" diyecek. İşin garibi ben de ona katıldığımı söyleyeceğim; ama sinema dediğimiz dünya gerçeklerin olduğu gibi anlatıldığında başarılı olunan bir dünya değil. Örneğin polise rüşvet vererek işini hallettiren sadece Beyaz Türkler mi? Tamam, rüşvet veren bir Beyaz Türk anlatmak da isteyebilirsiniz, ama eve gelen hizmetçi kadının öldüğünü öğrenen evin erkeklerinden ne yapmasını bekliyorsunuz? Seren Yüce, en basit anlamda kolaya kaçıyor. Eğer gerçekten bizi şaşırtmak isteseydi, tam da ölen hizmetçi için dakikalarca ağlayan bir Mertkan'la karşılaşmamızı sağlayabilirdi. Ya da ücra köşelerde oturan ve ailesinin memleketine geri götürmeye çalıştığı Öteki bir Kürt kızı değil, tam tersine Beyaz bir Kürt kızı yaratırdı. Çoğunluk, bu haliyle, en ilkel drama tekniklerini kullanan ilk Yunan oyunlarından farksız duruyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder