18 Temmuz 2012 Çarşamba

biutiful

Biutiful (Gonzalez İnnaritu) =2

İnnaritu-Arriaga münakaşasını anlıyorum ama yapılan yorumlara katılmıyorum. Arriaga'nın muazzam bir senarist olduğu gerçeği, İnnaritu'nun üç filminin güzel olmasının nedeni olamaz. Evet, kesişen yollarla ilgili bir derdi olanın Arriaga olduğu bugün daha net anlaşılıyor, ama bu İnnaritu'yu bu senaryoları filme iyi çektiği için de tebrik etmemiz lazım. Biutiful'dan benim edindiğim izlenim çok basit: İnnaritu aynı İnnaritu, Arriaga gittiği için eksilen bir İnnaritu yok ortada. Bu yönetmenliği üç filmin üçünde de görmeniz mümkün. İyi mi, iyi; ama filmin anlattıkları, derdi ve senaryosu Arriaga'nın ne olduğunu kanıtlar nitelikte. Çünkü İnnaritu'nun elinde görselliğe dayalı, daha çok hislerle ve anlarla ilgili bir film var. Ve ben iyi anlar yakalayan bir yönetmenin iyi yönetmen olduğunu düşündüğüm gibi, sadece iyi bir yönetmen olmanın asla iyi bir film çekmeye yetmeyeceğine de hep inandım. Dolayısıyla İnnaritu yönettiği dünyaya "sinema" götürmek zorunda, aksi taktirde Arriaga'nın ruhunu kovalayıp durur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder